Alparslan Kuytul Hocaefendi Kimdir? Nerelidir? Hayatı ve Furkan Vakfı

Alparslan Kuytul Hocaefendi  20 Ağustos 1965 yılında Adana’da dünyaya gelmiştir. İlk öğrenimini Adana İnkılap İlkokulunda, orta öğrenimini Tepebağ Ortaokulunda ve lise öğrenimini de Adana Erkek Lisesinde tamamladı. 1991 yılında Çukurova Üniversitesi  Mimarlık-Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Mezun olmasının ardından askerlik görevini yerine getiren Alparslan Kuytul Hocaefendi,  askerlik görevini tamamladıktan sonra 1993-1997 yılları arasında da Mısır’ın el-Ezher Üniversitesi Şeriat Fakültesi İslam Hukuku bölümünde okudu. El-Ezher Üniversitesinde okuduğu yıllarda Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfını kurmuştur.  El-Ezher Üniversitesinden mezun olduktan sonra Türkiye’ye dönmüştür.

Alparslan Kuytul Hocaefendi daha küçük yaşlardayken İslam’ı anlatmaya ve birlikte oyun oynadığı arkadaşlarını camiye götürüp onlara bildiklerini yansıtmaya çalışırdı. Ailesi okul dersleri hakkında ‘istikbalini düşün’ dediğinde “Ben zaten istikbalimi düşündüğüm için bunları yapıyorum, esas istikbal ahirettir” diyerek üniversite eğitiminden sonra kendisini tamamıyla İslam davasına vakfetti.

Alparslan Kuytul

Lisede öğrenci olduğu 1980-1982 yılları arasında okul çıkışı ve hafta sonları okul arkadaşlarını okulun karşısındaki camiye götürür ve onlara dini sohbetler yapardı. Üniversitede öğrenci olduğu 1986 yılında ilk öğrenci evini kurarak orada üniversitelilere ve esnaflara da dersler yapıyordu. El-Ezher Üniversitesi’nde eğitimine devam ederken 1994 yılının Kasım ayında Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfını kurdu. Yaptığı eğitim ve hizmet faaliyetlerini bir adım daha ileri götürebilmek için 1988 yılında Kardeşler Kitabevini kurdu. Kitabevinin bahçesinde tebliğ faaliyetlerine ve haftalık derslere yıllarca devam etti. Vakıf kurulduktan sonra Furkan Gönüllüleri eğitim ve hizmet faaliyetlerine vakıf binasında devam etti.

Alparslan Kuytul Hocaefendi 2002 yılında Semra Hanımla evlenmiştir.  Ailesinin tüm ısrarlarına rağmen yeni eşya almayıp evinde annesinin 50 yıldır kullandığı divanları, koltukları, halıları kullanmak istemiştir ve bu eşyalarla mütevazı bir apartman dairesinde yaşlı annesi, hanımı ve beş çocuğuyla birlikte yaşamaya devam etmiştir. Alzheimer hastası olduğu bilenen kıymetli annesi Besime Kuytul Hanım 2020 Ağustos ayında 90 yaşında ebedi âleme irtihal etmiştir.

Alparslan Kuytul Hocaefendi, her Cuma akşamı vakıf merkezinde yaptığı tefsir ve konulu derslerin yanı sıra talebelerine âlim sıfatı kazandıracak Hadis, Siyer, Fıkıh, Usul, Arapça gibi ilmi dersler yapmaktadır. Bunlarla birlikte aydın sıfatı kazandıracak Ortadoğu Gerçeği, Beşeri İdeolojiler, Çağdaş Kavramlar ve Dünya Siyaseti gibi dersler de yapmaktadır. Eğitim ve hizmet faaliyetlerinin yanı sıra 2011 yılında İslam Davasını ve ümmetin halini merkeze alan yazı ve yayınlarıyla “Furkan Nesli – Öncü Nesil Dergisi”nin çıkmasına da öncülük etmiştir. Dergide aylık olarak kaleme aldığı ilmî ve siyasî makalelerle derginin başyazarlığını yapmaktadır.

Bir yandan ilmî dersler veren Alparslan Kuytul Hocaefendi yurtiçi ve yurtdışında da halka açık konferanslar düzenleyerek toplumsal bir bilinç̧ oluşturmasını sağlamaya çalışmaktadır. Ayrıca üniversiteli gençlerle söyleşi, kitabevi sohbetleri, sanal ortamda dersler, zulme karşı gerçekleştirdiği mitingler, Ramazan ayında iftar programları ve Ramazan sohbetleri düzenlemektedir.

Lise çağlarından itibaren yeryüzünde Allah’ın değil insanların dediğinin olduğunu ve Allah’ın hükmetme hakkının gasp edildiğini görüyor, bundan dolayı “Allah’ın dünyasında Allah’ın dediği olmalı” diyerek İslam Davasını gündeme getiriyor ve uyutulmuş, dondurulmuş, hareketini kaybetmeye yüz tutmuş ümmeti uyandırmaya çalışmaktadır. Müslümanların içinde bulunduğu buhranlar, yaşanan zulümler ve neslimizin kötü gidişatı onu derinden üzüyor ve mazlum ümmetin kurtuluşu için Rabbanî bir hareketin ortaya çıkması için mücadele ediyordu. Alparslan Kuytul Hocaefendi’yi birçok hocadan ayıran en önemli özelliklerinden biri, onun ülke ve dünya gündemine duyarsız kalmaması ve siyasi olaylara Kuran ve Sünnet ışığıyla bakarak yorumlar yapmasıdır. Hak bildiğini söylemekten korkmayan kişiliği, onu alışılmış hoca ve lider modellerinden ayırmaktadır. O, Hak bildiğini söylemekten asla korkmamış ve daima “İslam’a veya Müslümanlara zarar verildiğinde konuşurum. Ben sonumu değil, görevimi düşünürüm” demiştir.  Bu yüzden birçok sıkıntılarla, mahkemelerle ve iftiralarla karşılaşmıştır. Ancak o, kınayıcının kınamasından, iftiracının iftirasından korkmadan daima hakkı haykırmış ve haklının yanında durmuştur. Yanlışa yanlış demiş ve güçlü de olsa haksızların safında asla yer almamıştır.

  1. Alparslan Kuytul Sözleri

Alparslan Kuytul Hocaefendi ve Furkan Vakfı

Alparslan Kuytul Hocaefendi, Müslümanların yeniden ayağa kalkıp kurtulmasının bir yönüyle aydın, bir yönüyle âlim vasıflarını kazanmış ve toplumuna öncülük yapacak Öncü Bir Neslin yetiştirilmesine bağlı olduğuna ve İslam Medeniyeti’nin ancak böyle bir nesille kurulabileceğine inanmaktadır. O, hayatını İslam Medeniyeti’nin inşası uğrunda mücadeleye adamış seçkin bir ilim, dava ve hareket adamıdır. Hocaefendi’nin en büyük hayali ümmete liderlik yapacak öncü bir neslin yeniden doğmasıdır. Bu uğurda gece-gündüz dersler vererek bu nesli yetiştirme gayretindedir ve tüm mesaisini buna ayırmıştır. Yıllardır bu uğurda yapmış olduğu eğitim ve hizmet faaliyetlerine aralıksız devam etmektedir. 

1994 tarihinde kurulan Furkan Vakfı, kurulduğu andan itibaren eğitim ve hizmet çalışmalarına aralıksız devam etmektedir. Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin başlattığı bu hizmet halkasının temeli 1980‘li yıllara dayanmaktadır. Onun çocukluğundan itibaren İslam’a ve İslami ilimlere önem vermesi ve lise yıllarında İslami hizmetin içinde aktif olarak bulunmasıyla başlayan bu hareket birkaç gayretli insanla birlikte yükselmiş ve 1994’te Furkan Vakfı olarak filiz vermiştir.

Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin de kurucularından olduğu bu vakfın asıl gayesi, hakiki imana ulaşmış, ibadete âşık, ahlak sahibi ve Allah (cc)’ın yeryüzünde hâkimiyeti için meşru yollarla mücadele eden, hayırlı işlerde topluma öncülük yapacak öncü bir nesil hazırlamaktır. Furkan Vakfı, ihtiyaç sahibi ailelere ayni ve nakdi yardımlar yapmakta, öğrencilere burs vermektedir. Sürekli olarak tefsir ve siyer dersleri gibi İslami sohbetler yapmakta, her yıl düzenlediği konferanslar, kermes, gezi, makale-şiir yarışmaları, kardeşlik geceleri ve diğer kültürel etkinliklerle halkımızın ihtiyacına cevap vermekte, sahih İslami anlayışın oluşması için çalışmaktadır.

Alparslan Kuytul Hocaefendi’ye göre, ilk olarak İslami anlayış ve yapılanma Rabbani olmak zorundadır. Böyle bir hareket Kur’an ve sünneti kendine rehber edinmeli, İslam’a Hizmet metodunu kendi kafasından değil Allah (cc) ve Rasul’ünden (sav) almalıdır. Bu İslami anlayış farzlar ve haramlarda geri adım atmayı dinden taviz vermek olarak görmeli, bunda müsamaha göstermemelidir. Öte yandan farz ve haram olmayan ya da âlimler arasında ihtilaflı olan meselelerde daha anlayışlı ve müsamahakâr olan bir hareket olmalıdır. Öncü nesil imanı, ibadeti, ahlakı ve cihad şuuruyla Rabbani bir harekettir. İkinci olarak, İslami anlayış ve yapılanmanın ilmî olması, sadece beşeri ilimlere değil İslami ilimlere de önem veren ve ilmi kendine pusula edinen bir hareket olması bir zorunluluktur. Âlim ve aydın vasıflarını kendinde toplayan kimselerin ortaya çıkması ümmetin beklentisidir. Furkan Gönüllüleri gayretli ve kabiliyetli hanım ve erkeklere bu iki vasfı kazandırmaya çalışmaktadır. İslami ilimlere gereken önemi vermemek Kur’an ve sünnetten, sırat-ı müstakimden uzaklaşma zamanla haramları helal görme gibi tehlikeleri beraberinde getirmektedir. Üçüncü olarak, İslami anlayış ve yapılanmanın şumullü (kapsamlı) olması elzemdir. Kur’an eczanesinde insana lazım olan bütün vitaminler ve ilaçlar bulunmaktadır. Kur’an-ı Kerim iman, ibadet, ahlak, cihad, muhabbettullah ve takva gibi vitamin ve ilaçları gerekli olduğu kadar vermiş ve bundan bir bütün olarak istifade edilmesini emretmiştir. Dolayısıyla; bu vitaminlerin birini ya da birkaçını alıp diğerlerini almamak Müslüman şahsiyetinde bozulmalara, zayıf ve hastalıklı Müslümanların ortaya çıkmasına neden olacaktır. O halde; her cemaatin ve Müslüman’ın anlayarak en çok okuduğu ve en çok alıntı yaptığı kitap Kur’an olmalıdır. Hiçbir kitap Kur’an-a ve Hadis-i Şeriflere perde yapılmamalıdır.

Furkan Vakfı, rabbani, ilmi ve şumullü bir hareket ortaya koymaya çalışarak 1994 yılından beri devam ede gelen hizmet ve eğitimi ile sağlam ve öncü bir nesil hazırlamaya çalışmış ve halkın da teveccühüne mazhar olmuştur.

Talebelerinin ilmi gelişiminin yanında manevi gelişimine de önem veren Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin öncülüğünde, Türkiye’de unutulan itikâf sünneti yaklaşık 15 yıldır ihya olmuştur ve Furkan hareketine gönül verenler Türkiye’nin çeşitli illerinde çok sayıda camide her sene itikâfa girmektedirler.

Jpeg

Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin 1994 yılından beri yaptığı Cuma Tefsir Dersi, www.furkanvakfi.org sitesinden canlı olarak yayınlanmakta ve binlerce kişi tarafından izlenirken, soru-cevaplar bölümünde fıkhî, siyasî ve güncel olaylara yönelik yaptığı analizler sosyal medyada büyük bir kitle tarafından takip edilerek beğeni almaktadır.  2003 yılından itibaren çeşitli illerde düzenli konferanslara başlayan Hocaefendi’nin konferanslarına on binlerce insanın katıldığını gören bazı derin ve karanlık güçler Hükümet eliyle 2014 yılından beri konferansları engellemeye çalışmıştır. Önce spor salonları verilmemiş ve konferansların TV kanallarında yayınlanması engellenmiş daha sonra ise düğün salonlarında bile konferans yapmasına müsaade edilmez hale gelmiştir.

Alparslan Kuytul Hocaefendi ve Yapılan Haksızlıklar

Alparslan Kuytul neden tutuklandı? İslam Davası’nı ilke edinip onun uğrunda mücadele eden tüm alimler ve salihler ve dava adamları gibi Alparslan Kuytul Hocaefendi de birçok zorluklarla mücadele etmek zorunda kalmış çeşitli haksızlıklara ve zulme uğramıştır. 30 yılı aşkın bir süredir toplumun ihyası için çalışan, yaptığı ilmi çalışmalarla halkımızı İslami ve siyasi birçok nokta da aydınlatan Alparslan Kuytul Hocaefendi, 30 Ocak 2018 günü saat 5.30 sularında özel harekât timlerinin evine yaptığı operasyonla gözaltına alındı. Hayatı boyunca tüm terör örgütlerini lanetleyen Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin evine bir teröristin evine girer gibi ağır silahlar ve tabancalarla girilmiş özel harekatçılar postalları ile evin her yerine dağılarak arama yapmış, tüm aramalara rağmen evde hiç bir suç unsuruna rastlanılmamıştır.

Hiçbir suçu olmadığı halde yargısız infaz ile tutuklanan Alparslan Kuytul Hocaefendi, 8 Şubat günü “Dirilerin mezarı” olarak adlandırılan zindana, Bolu F tipi cezaevine gönderilmiştir... Bu da yetymezmiş gibi Avrupa İnsan Hakları Örgütü̈ tarafından işkence olarak görülen tecrit ile cezalandırılmıştır.

Alparslan Kuytul Hocaefendi’ye aylardır yapılan haksızlıklar ve yaşadığı tecritin özeti:

  1. Üç kişilik odada tek başına bırakılarak ve kimseyle irtibat kurması istenmemiştir.
  2. Delil ve hüküm olmaksızın ‘terör örgütü üyesi’ muamelesi görmüştür.
  3. İddianamesi hazır olmadığı zamanlarda dahi medyada türlü suçlarla iftiralara uğramıştır.
  4. Vefat eden abisinin cenazesine katılamamıştır.
  5. Çok yaşlı olan annesini, zor şartlarda annesinin cezaevine götürülmesi suretiyle bir defa görebilmiştir.
  6. Diğer tutuklulara sağlanan spor saati, kütüphneye çıkma, ortak havalandırmayı kullanma ve sohbet grubuna katılma gibi birçok haktan mahrum bırakılmıştır.
  7. 4 ay süren avukatlarıyla görüş kısıtlaması ise uzun çabalar sonrası ancak kaldırılabilmiştir.
  8. Üç kişi ile görüşme hakkı verilmemiş, ailesi onu görebilmek, sesini duyabilmek ve binlerce sevenine kendisiyle ilgili haber ulaştırabilmekiçin her hafta Adana-Bolu arasında saatlerce süren yolculuk yapmak zorunda bırakılmıştır. Bunca haksızlık ve zindanda yaşadığızulümlerin ardından defalarca mahkemesi ertelenmiş ve her defasında herhangi bir suç isnad edilmemesini rağmen 22 ay boyunca tutuklu yargılanmaya devam edilmiştir.

İki ayrı davadan tutuklu yargılanan Alparslan Kuytul Hocaefendi, 8 Kasım 2018’da görülen ilk davanın ilk duruşmasında tahliye almış, devam eden ikinci dosyasından serbest bırakılmadı. 22-23-24 Ocak 2018’de görülen ikinci davanın ilk duruşmasından da yine tahliye aldı ve serbest bırakıldı. Kendisine açılan her iki davadan da ilk duruşmada tahliye almasına rağmen tutukluluğunun birinci yılında serbest bırakıldıktan saatler sonra hiç bir gerekçe gösterilmeden tekrar tutuklanmıştır.

Tahliye kararının üzerinden 24 saat geçmeden yeniden tutuklanan Alparslan Kuytul Hocaefendi bir kez daha Bolu F Tipi kapalı ceza evine gönderilmiş ve 5 Aralık 2019 tarihine kadar yaklaşık bir yıl daha cezaevinde kalmıştır. 663 gün yani 22 aylık haksız tutukluluğunun ardından 5 Aralık 2019 tarihinde çıkarıldığı mahkemeden sonra tahliye edilen Alparslan Kuytul Hocaefendi, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştır. Hiç bir suçu olmadığı halde mahkemeleri sürekli uzatılmakta bazı derin güçlerin müdahalesi ile tüm davalarından beraat alması engellenmektedir. Onun ilkeli ve tavizsiz duruşundan rahatsız olanlar mahkemelerle onu rahatsız etmeye çalışmaktadırlar.

Alparslan Kuytul Hocaefendi ve Beraatı

Alparslan Kuytul Hocaefendi propaganda ve örgüt kurmak suçlamasıyla yargılandığı dosyada 3 yıl sonra karar çıktı. Tüm suçlamalardan aklanan Alparslan Kuytul Hocaefendi beraat etmiştir.

30 Ocak 2018 operasyonda 4 terör örgütüne birden üye olmak suçlamasıyla açılan terör dosyasındaki suçlamalar 3 yıl boyunca sürekli değişmiş ve somut herhangi bir delil bulunamadığı için davanın geldiği son durumda Alparslan Kuytul Hocaefendi siyasi açıklamalarda bulunduğu videolar ve niyet okuma ile oluşturulan ek iddianamelerle propaganda ve örgüt kurmakla suçlanmıştı.

Başlangıçta 6 konuşma ile başlayan yargılamada elle tutulur hiçbir ifade olmadığı için hazırlanan ek iddianameler ile sürekli dosyaya yeni konuşmalar eklenmişti. Ancak konuşmalarında herhangi bir suç unsuru olabilecek ifade bulunmayan Alparslan Kuytul Hocaefendi 3 yıl sonra hak ettiği beraat kararını aldı.

Beraat ettiği terör mahkemesinde yaptığı savunmaya erişebilmek için tıklayınız: https://www.furkanhaber.net/alparslan-kuytul-hocanin-beraat-ettigi-teror-mahkemesindeki-savunmasi.htm

Alparslan Kuytul Hocaefendi ve Furkan Vakfı Gönüllülerinin 22 Nisan 2017 tarihinde Adana Atatürk Parkı’nda basın açıklaması gerçekleştirmek üzere bir araya gelmesi sonrası çıkan olaylara ilişkin açılan dava da beraat ile sonuçlanmıştır. Hakimin tebliğ ettiği gerekçeli karara göre; haklarında şikayet talebinde bulunulan sanıkların üzerine atılı suçu işlediklerine dair cezalandırılmalarına yeterli delil elde edilemediğinden her birinin ayrı ayrı beraatına karar verildiği bildirilmiştir.

  1. Alparslan Kuytul Son Durum

30 Ocak 2018 operasyonda 4 terör örgütüne birden üye olmak suçlamasıyla açılan terör dosyasındaki suçlamalar 3 yıl boyunca sürekli değişmiş ve somut herhangi bir delil bulunamadığı için davanın geldiği son durumda Alparslan Hoca siyasi açıklamalarda bulunduğu videolar ve niyet okuma ile oluşturulan ek iddianamelerle propaganda ve örgüt kurmakla suçlanmıştı.

Başlangıçta 6 konuşma ile başlayan yargılamada elle tutulur hiçbir ifade olmadığı için hazırlanan ek iddianameler ile sürekli dosyaya yeni konuşmalar eklenmişti. Ancak konuşmalarında herhangi bir suç unsuru olabilecek ifade bulunmayan Alparslan Hoca 3 yıl sonra hak ettiği beraat kararını aldı.

Her seferinde siyasi bir mahkeme olduğunu vurgulayan Alparslan Hoca, 20 bin sayfalık dosyanın terör adı altında farklı amaçlarla oluşturulduğunu vurgulayarak:

“Mahkemeler, bir güç tarafından bilerek uzatılıyor, benim masum olduğuma dair ellerinde birçok rapor olmasına rağmen beraat etmemi istemiyorlar. Bazı karanlık odaklar bunun talimatını veriyor çünkü ben devletin derin adamlar tarafından yönetildiğini ifşa ediyorum. Bunu anlamak güç değil, Doğu Perinçek bizzat kendisi Türkiye’yi Vatan Partisi’nin idare ettiğini söylemiyor mu? Hapisten çıktığında, cemaatlerin kökünü kazıyacağız, demedi mi? Bazı meselelerde hükümeti eleştirdiğim için mahkemelerim uzatılıyor! Bu ülkede ifade özgürlüğü yok mu? AKP eleştirilemez mi, bunlar Allah mı? Hakim mahkemede bana bunu söylüyor!

Bu davanın hukuki hiçbir yanı yok, bu dava tamamen siyasi! Bir ‘Sus Dosyası!’

20 bin sayfalık iddianame hazırlamışlar, benim İslam Medeniyeti istediğimi suç olarak yazmışlar! Evet, ben sizin medeniyetinizi reddediyorum, İslam Medeniyeti’ne dönmek istiyorum, bununla da gurur duyuyorum!” cümlelerini kullandı.

Bugün gerçekleşen 9. duruşmada internete düşen ve birçok hukukçu tarafından da eleştirilen son iddianame ile ilgili de savunma yapan Alparslan Hoca: “En son hazırlanan ikinci ek iddianamenin ilk üç sayfasının mahkemenin konusuyla alakasının olmadığı, mahkemenin konusunun tamamen dışına çıktığı, hukuki bir metin olmaktan çok siyasi görüşlerin yansıtıldığı bir siyasi makaleye dönüştürüldüğü, kendi siyasi görüşlerine aykırı olanlara karşı kin ve nefretle dolu olduğu, tarafsız bir hukukçu gibi değil aşırı partizan bir siyasetçi gibi davranıldığı, varsayımlara dayalı ve abartılarla dolu olduğu açıktır” ifadelerini kaydetti.

TEM-MİT-KOM’dan Alparslan Hoca Hakkında Terör Raporu!

Alparslan Hoca ve Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı’na yapılan şafak operasyonu sonrası 20 bin sayfalık iddianamede TEM, MİT, KOM gibi kurumların hazırladığı raporlara göre; Alparslan Hoca ve Furkan Vakfı’nın herhangi bir terör örgütüyle ilişiğinin olmadığı bildirilmiştir.

Sonuç olarak Alparslan hoca; siyasi olduğu apaçık belli olan, asılsız iddialarla gerçek(!) Bir davaya dönüştürülmeye çalışılan, hukuki açıdan çelişkilerle dolu iddianamenin, türlü kılıflar ve benzetmelerle, niyet okuma, varsayımlar ve ihtimaller üzerinden yeni suçlar üretilmeye çalışılmakta olduğu; “terör örgütü propagandası yapma” iddiasıyla yargılandığı 11. Ağır ceza mahkemesinden de beraat etmiştir. Şuanda dışarıda yapılan tüm kısıtlamalara ve baskılara rağmen faal bir şekilde davetini ve mücadelesini sosyal medya üzerinden sürdürmektedir. İnternet üzerinden yaptığı ilmi derslerle beraber her Cuma düzenli olarak Tefsir dersi yapmaktadır. Cuma tefsir dersinin ardından fıkhî ve gündeme dair soruları cevaplandırmaktadır. Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin gündeme dair sorulara verdiği cevaplar, internet üzerinden milyonları bulan izlemeye ulaşmaktadır