CHP Ve MHP’nin Çatı Adayı Ekmeleddin İhsanoğlu: ‘Başörtüsü Gelenektir.’ İfadesi

0

CHP Ve MHP’nin Çatı Adayı Ekmeleddin İhsanoğlu: ‘Başörtüsü Gelenektir.’

CHP ile MHP’nin ortak adayı Ekmeleddin İhsanoğlu başörtüsünün hak olduğunu anlatırken onun ‘gelenekten geldiğini’ iddia etti.

Köşk adaylığı için başlattığı ziyaretlere MHP ziyaretiyle devam eden İhsanoğlu, Devlet Bahçeli ile yaptığı görüşmeden sonra bir gazetecinin ‘CHP’de Atatürk, laiklik ve mezhep çatışmalarına vurgu yaptınız. Başörtüsü ile ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz?’ sorusu üzerine: “Başörtüsü haktır. Başörtüsü, kadınlarımızın, kızlarımızın istediği şekilde olması lazım gelir. Bu kendi yorumlarıdır, gelenekten gelen bir şeydir” dedi.

Muhterem Alparslan Kuytul Hocaefendi’den Ekmeleddin İhsanoğluna Cevap;

“Başörtüsünün farziyeti Kur’an, Sünnet ve Âlimlerimizin icmasıyla farziyeti sabittir. Bu durumun Türklerin veya Kürtlerin gelenekleriyle bir alakası yoktur. İslam, birtakım gelenekleri kabul etmiş bazılarını da reddetmiştir. İslam örf, âdet ve gelenekleri Allah’ın hükümlerine uygunsa kabul eder, uygun değilse reddeder.

İslam tarihi boyunca başörtüsü bütün Müslümanlar tarafından kullanılmıştır. Şayet başörtüsü bir topluma ait bir gelenek olsaydı bazı Müslüman toplumlar tarafından kullanılır, bazıları tarafından ise kullanılmazdı.

Peygamberimiz (s.a.v.)’in bütün hanımları ve kızları örtülüydü. Dolayısıyla başörtüsü bir gelenek değil Allah’ın açık bir emri, Peygamberimiz (s.a.v.)’in ise açıklamasıdır.

Başörtüsü Türk kadınlarının geleneği değildir. Bütün ehl-i sünnet mezheplerine ait fıkıh kitaplarında başörtüsü ile ilgili hükümler mevcuttur. Mezhepler arasında başörtüsünün farziyeti ile ilgili bir ihtilaf da yoktur. Başörtüsü Türk veya Kürt toplumlarına ait bir gelenek olsaydı, bütün mezheplerin kitaplarında yer almazdı ve bu konunun farziyeti hakkında mezhepler arasında ihtilaflar olurdu.

Bir Müslümanın başörtüsüne ‘gelenek’ demesi kendisini birtakım çevrelere hoş göstermeye çalışmasıdır.

Şayet bir kimse; ‘başörtüsü dinin emridir ve bu emir bizim toplumumuzda gelenek halini almıştır’ derse bunda bir mahzur yoktur. Fakat kişi Kur’an, Sünnet ve İcmâ ile sabit olan başörtüsü hükmüne ‘Allah’ın emri değildir, gelenekten gelen bir şeydir’ diyorsa bu, İslam’a göre küfür olur. Çünkü bu mesele Zaruret-i Diniyye’dendir.

Bir Müslüman başını örtmediğinde kâfir olmaz, günah işlemiş olur. Fakat başörtüsü hükmünü inkâr ederse veya ‘Allah’ın hükmü değil, örf ve adettendir’ derse işte o zaman küfre düşmüş olur.

Bugün Müslümanlar başörtüsünü insan hakları veya kadın hakları açısından değil, Allah’ın emri olduğu için savunmalıdır.”

 Muhterem Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin IŞİD Değerlendirmesi

IŞİD, El –Kaide gibi ne olduğu belli olmayan bir örgüt… 12-13 sene evvel El-Kaide diye bir örgüt çıkarılmıştı, şimdi de ondan koparak Musul’u işgal edecek kadar güçlenebilen IŞİD’den bahsediliyor. IŞİD’in el-Kaide’den ayrılarak bu kadar güçlenmiş olmasına inanmak mümkün değil. Merkezinden ayrılan hangi örgüt bu kadar güçlenebilmiştir? Irak ordusu bu örgütle savaşmadı. Musul’daki tanklar ve panzerler de bunlara bırakıldı.

Ve Türk yetkililer, Irak’taki konsolosluğun basılması ve 49 kişinin kaçırılması ile ilgili olarak yaptığı açıklamada Irak başkanı Malikî’yi suçladılar. Bu suçlama bir bilgiye dayalıdır kanaatimce. Demek ki Musul şehrini Malikî bunlara teslim etmek istedi.

IŞİD Suriye ve Irak’ta bu gücü nereden buluyor. Ve Beşşar’a karşı savaşacağına Beşşar’la savaşanlarla savaşıyor. Ayrıca tekfirci bir örgüt olduğunu, herkesi kâfir görüp bir tek kendilerini Müslüman kabul ettiklerini de biliyoruz.

Burada önemli olan IŞİD’in varlığının kime yaradığıdır. 13-15 sene evvel El-Kaide’nin varlığı ve 11 Eylül olayı bahane edilerek Irak işgal edildi. Yani El- Kaide’nin varlığı Amerika’ya yaradı. Terörle mücadele adı altında Amerika bu gibi örgütleri meydana getirerek ya da kendi başına kurulmuş olan örgütleri silah ve eğitim vermek suretiyle destekleyerek onların eli ile bir takım projelerini gerçekleştiriyor.

Elbette bu Amerika için daha güzel ve akıllıca bir yöntem… Amerika askeri ölmüyor, Müslüman Müslüman’ı öldürüyor. Ve şu anda Suriye’de nerde ise Beşşar’la savaş bitti, orda olan çatışma tamamen IŞİD ile En-Nusra cephesi arasında. Yani savaş İslamî gruplar arasında devam ediyor… Suriye’de de Irak’ta da durum aynı…

Bu örgüt, adına Irak-Şam İslam Devleti diyor. Ben size soruyorum bu şekilde İslam devleti kurulabilir mi?  3-5 kişilik bir örgüt destekleniyor ve büyütülüyor. Besbelli kullanılıyorlar… Bu şekilde Amerika’nın yeni projesi de ortaya çıkmış oluyor; mezhep çatışmaları başlatarak Müslüman’ı Müslüman’a kırdırmak, İslamî cepheler meydana getirmek ve bunları birbirleriyle savaştırmak. Bu şekilde meydana getirdiği çatışma bölgelerine tüm dünyadaki ve özellikle Ortadoğu’daki tevhidî duruşa sahip Müslüman gençleri çekip onları orada imha etmek.

Türk Konsolosluğu’na yapılan baskına gelince; Türkiye’nin petrollerinin Musul ve Kerkük üzerinden gitmesine karşı yapılmış bir operasyon. Amerika ve Irak devletinin birlikte tezgâhladığı bir plan olsa gerek ve bu planın içinde İsrail’in de olması muhtemel. Çünkü bu petroller Türkiye üzerinden gittikçe Türkiye bundan kâr elde ediyor. Ve ne Amerika ne İsrail Türkiye’ye bu imkânı vermek istemiyor. Yani mesele aslında Kuzey Irak’ın petrolünün Türkiye üzerinden satılması.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here