Fitne Çıkaran Akrabalarımla Sıla-i Rahimi Kesebilir miyim?

0

Akrabaların hepsinin iyi olmasını beklemek mümkün değildir. Herkesin akrabaları içerisinde fitneci de olur, fesatçı da olur. Her ailede bir deli, her ailede bir fitneci olabiliyor. Her ailede kötü insanlar da olabilir, kafir de olabilir. Bu gibi durumlarda yapılacak olan şey mümkün olduğu kadar az görüşüp ilişkileri muhafaza etmek ve kavga etmemektir. Yeri geldiği zaman ilerde birbirinize yine muhtaç olabilirsiniz, icabında akraban kötüdür ama çocuklarıyla ilgilenmen gerekebilir. Çocukları iyi olabilir, o yüzden ilişkiyi tümden koparmak yanlış olur. En azından görüşebilecek kadar bir ilişkinin kalması lazımdır. Bazı istisnai durumlar olabilir, çok kötü bir olay olmuştur, çok ağır laflar söylenmiştir, bir namus meselesi olabilir, ne bileyim çok kötü bir şekilde sonuçlanmış olaylar olabilir. Belki o gibi durumlarda sadece o kişiyle mesafe konulabilir, diğerleriyle ve onun çocuklarıyla öyle bir mesafe olmamalıdır.

Hz. İbrahim’in babası Azer, putların bekçisi ve kafirdi. Buna rağmen Allah-u Teâlâ Hz. İbrahim’e şöyle dediğini bize aktarır: “Ey İbrahim! Bu dünyada babanla iyi geçin. Baban kafir de olsa, din hususunda ona itaat etme. Ama babana her türlü yardımcı olmaya çalış. Maddi konularda baban senden bir şey istediği zaman onlara yardımcı ol. Bu dünyada baban ile iyi geçin.” Demek ki akrabalığı korumayı emrediyor. Kafirle dost olamazsınız, akrabanız dahi olsa. Onu dost kabul edemezsiniz ama sizin üzerinizde hakkı olan bir akraba ise ilişkiyi muhafaza etmek iyidir.

Batılılaşmayalım! Hem İslam’ı Hem De Kendi Kültürümüzü Muhafaza Edelim

Soruyu soran büyük ihtimal Müslümandır, akrabaları da inşallah büyük ihtimalle Müslümandırlar. Müslüman iseler onlarla bu sıla-i rahim daha da önemlidir. Sıla-i rahim; akrabalarla olan ilişkileri koparmama, ilişkiyi sürdürme demektir. Bu farzdır. İstisnai durumlar olabilir ama mümkün olduğu kadar korumak zorundayız. Fitneciyse fitneci, fitnesi kendine. Siz kendisine uymazsınız olur biter. İçki içiyorsa kendine, namaz kılmıyorsa kendine, ağzı bozuksa kendine. Size bir zarar vermiyorsa ilişkiyi koparamamalısınız. Eğer bir araya geldiğinizde çok kötü olaylar olacaksa, daha beter olacaksa o zaman mesafeli olabilirsiniz ama tümden ilişkiyi koparmak doğru değildir. Çünkü bir gün ona işiniz düşebilir. Ayrıca onun çocukları var, belki çocuklarını kazanmanız lazım. Dünyanın her türlü hali var. Mümkün olduğu kadar küslük yoluna gidilmemelidir. Bazen böyle olaylar olsa bile sonuçta yine barışılmalı ve büyütülmemelidir.  

Akraba münasebetleri özellikle Avrupa’da, batılılar arasında bitmiş vaziyette… Oralarda yaşayanlar onlara benzememeli, oranın kültürüne kapılmamalıdır.  Almanlarda akrabalık bitti, diye bizde de bitmemeli. Oralarda yaşıyor olabilirsiniz ama oralarda yaşıyorsunuz diye onlara benzememelisiniz. Müslüman olduğunuzu unutmayın. Hem dinin emri hem de örf adetimizde böyledir. Dinimizi de kendi kültürümüzü de muhafaza edelim. Yurt dışında yaşayanlar da yurt içinde yaşayanlar da elimizden geldiği kadar akrabalık münasebetlerini güçlendirelim, akrabalarımızla sohbet yapalım, kendisi bilmiyorsa bir hocayı çağıralım. Ya da bir kaseti koyun, izletin, bir kitaptan birkaç sayfa okuyun birlikte yemekler düzenleyin, akrabalar arası ziyaretleşmeler yapın. Batılılaşmayalım hem İslam’ı hem de kendi kültürümüzü muhafaza edelim.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here