Koronavirüs Sebebiyle Ziyaretleşme ve Davet Yönünün Azalması Hakkında

0

Alparslan Kuytul Hocaefendi, dün tefsir dersi sonrasında kendisine yöneltilen soruları cevaplandırdı. Koronavirüs süreciyle birlikte toplumda ziyaretleşme, birbirine ikramda bulunma azaldı. Bu durumla birlikte davet yönümüzün de zayıfladığını düşünüyorum. Bu konuda ne tavsiye edersiniz?” sorusuna şu şekilde cevap verdi:

“Bu virüsün grip, nezle virüsünden daha tehlikeli olmadığı açıkça meydandadır. Dünyanın birçok ülkesinde doktorlar, hastanelerde ölen kimselere koronavirüs damgası vurulduğunu, koronavirüsten ölmediği halde kendilerine böyle bir baskı yapıldığını ifade etmektedir. Bu bir proje! Bu sayede İslami ve sosyal faaliyetler bitiriliyor. Kimse birbirine yaklaşamıyor, yan yana oturamıyor. Akraba ziyaretleri ve sosyal hayat bitiyor. Ülkelerin ekonomileri felç ediliyor. Bundan dolayı ne akraba ziyaretlerinizi ne işinizi gücünüzü ne de İslami faaliyetlerinizi ihmal edin. Bu bir tiyatrodan ibarettir. Şimdi bu tiyatrocular, bu tezgâhı hazırlayanlar; korona bahanesiyle İslami faaliyetleri bitirenler, herkesin birbirine uzak kalmasını sağlayanlar, Kurban Bayramı’nda yine aynı alçaklığı yaptırabilirler.”
Sorunun tamamını okumak için;

Bu Bir Tiyatro!

Ben koronavirüs falan dinlemiyorum. Sizin de dinlemenizi tavsiye etmem. Bu bir tiyatro! Boş verin bu tiyatroyu! ‘Hocam böyle bir virüs yok mu diyorsun’ diye soranlara ‘Böyle bir iddiam olamaz, bu benim alanım değil’ diyorum. Diyelim ki virüs var, benim söylediğim şu; böyle bir virüs olsa da abartılıyor. Bu virüsün grip, nezle virüsünden daha tehlikeli olmadığı açıkça meydandadır. Dünyanın birçok ülkesinde doktorlar, hastanelerde ölen kimselere koronavirüs damgası vurulduğunu, koronavirüsten ölmediği halde kendilerine böyle bir baskı yapıldığını ifade etmektedir.

Bakınız! Birçok devletteki doktor bunu söylemiştir. Amerikalı bir profesör de bunu söylüyor; ‘Bana ve meslektaşlarıma baskı yapılıyor, ölenlere koronavirüs damgası vuracaksınız’ diyorlar. Neden? Mesela kadavralar üzerinde çalışan, otopsi yapan bir başka profesör diyor ki; ‘Bu kadar otopsi yaptım. Bir tane koronavirüsünden öleni görmedim. Korona denilenlerin koronadan ölmediğini biliyorum.’ Almanya’dan gelen bir uzman doktor anlatmıştı. Kendi profesörleriydi sanıyorum, tam hatırlayamıyorum.

Bu Bir Proje!

Korona diye bir virüs olabilir ama çok tehlikeli bir şey değil. Gripten, ishalden ölenler bundan daha fazla. Korona virüsten öldü, deniliyor ama aslında ölenlerin hepsinin önemli bir hastalığı var. O sebeple ölüyorlar. Kimi kanser, kimi kalp krizi, kimi böbrek buna benzer önemli hastalıkları olanların belki vücutlarında da korona var ama korona sebebiyle ölmüyor. Adam kanserden ölüyor, korona deniliyor. Bu bir proje! Bu sayede İslami ve sosyal faaliyetler bitiriliyor. Kimse birbirine yaklaşamıyor, yan yana oturamıyor. Akraba ziyaretleri ve sosyal hayat bitiyor. Ülkelerin ekonomileri felç ediliyor. Birtakım maksatların olduğu açık.

Her gün koronadan ölenler söyleniyor ancak o adamların başka hastalıkları olduğu söylenmiyor. Bu bir. İkincisi; bunu söylüyorsunuz peki neden başka hastalıklardan ölenlerin rakamlarını her gün açıklamıyorsunuz? Mesela bugün kanserden kaç kişi öldü? Zaten insanlar her gün ölmüyor mu? Borsa rakamları açıklanır gibi her gün korona rakamları açıklanıyor. Diğerlerini niye açıklamıyorsunuz? Bu bir proje! Bundan dolayı ne akraba ziyaretlerinizi ne işinizi gücünüzü ne de İslami faaliyetlerinizi ihmal edin. Bu bir tiyatrodan ibarettir.

Yanınıza Kostüm Malzemenizi Aldınız Mı?

Camiye kadar beraber yürüyerek gidiyoruz. Arkadaşlara cumaya giderken her zaman ‘Yanınıza kostüm malzemenizi aldınız mı’ diyorum. Tiyatro kostümü! Onlar anlıyor benim neyi kastettiğimi, yani maske. Tiyatro oynuyoruz. Yan yana yürüyerek oraya kadar gidiyoruz. Camiye girip namaza dururken takıyoruz. Bir metre mesafeyle duruyoruz. Kendimizi kandırıyoruz yani. Dolmuşta, Pazar yerlerinde, her tarafta üst üsteyiz. Camiye gelince böyle… Tiyatro oynuyoruz. Birbirimizi kandırıyoruz. Şimdi bu tiyatrocular, bu tezgâhı hazırlayanlar; korona bahanesiyle İslami faaliyetleri bitirenler, herkesin birbirine uzak kalmasını sağlayanlar, Kurban Bayramı’nda yine aynı alçaklığı yaptırabilirler.

Kurban Bayramı’nda Sokağa Çıkma Yasağı İlan Etmek İslam’a ve Müslümanlara İhanettir!

Bunlar ‘Efendim ne olur ne olmaz bayramda sokağa çıkma yasağı ilan edelim’ deyip de kurbanlarımızı bile mundar edebilir, kurban bile kestirtmeyebilirler. ‘Size Ayasofya’yı açtık ya, yetmiyor mu işte!’ diyebilirler. Ya da herkese birkaç saatliğine kurban kesme hakkı verip ondan sonra sokağa çıkma yasağı var, diyebilirler.

Ben daha evvel Ramazan’da da bunu söylemiştim. Ramazan Bayramı’nda da söyledim. ‘Sokağa çıkma yasağı ilan etmek ihanettir’ dedim. Aynısını yine söylüyorum. ’’Kurban Bayramı’nda sokağa çıkma yasağı ilan etmek, İslam’a ihanettir! Müslümanlara ihanettir! Bizimle alay etmektir! Din düşmanı komitenin dediğinin yapıldığını gösterir. Hükümetin onlara teslim olduğunu gösterir.

Her gün her tarafta insanlar beraber olduğu halde, Kurban Bayramı’na gelince böyle bir şey yapmaya kalkarlarsa bunun manası şudur: Kimsenin deri, et toplamasını istemiyorlar, bunu engellemek için böyle bir şey yapacaklar, demektir. Hiçbir vakfın, derneğin kurban toplamasını istemiyorlar. Hepsinin kendilerine gitmesini istiyorlar. Mehmetçik Vakfı’na oradan da nereye gidiyorsa artık! Türk Hava kurumuna gitmesini istiyorlar, demektir. Vakıfların, derneklerin gelirlerini bitirmek istiyorlar, demektir. Hepsini bitirmek istiyorlar, demektir. Onun için sokağa çıkma yasağı ilan edecekler, demektir.

Havalar ısındı vaka sayısı ve ölüm sayısı çok düştü.  O ölümlerin de koronadan olmadığına dair nice doktorlardan haber geliyor. Ben o ölümlerin koronadan olduğuna da inanmıyorum! Bunun bir tiyatro olduğu açıkça ortaya çıkmıştır artık!

İlk zamanlarda bu kadar net konuşmadım ama zaman geçtikçe iyice ortaya çıktı. Bütün bunlara rağmen sokağa çıkma yasağı ilan edilirse, ‘Müslümanlar bayramı unutsun’ diyedir. Kurban çalışması yapanlar, et ve deri toplayanlar, vekâlet alanlar, kurban kesenler bunu yapamasın, diyedir. Bu İslam’a ihanettir. Bundan ancak İslam düşmanları memnun olur. Bakalım ne yapacaklar, göreceğiz!     

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here