Hatay Barosu Başkanı Ekrem Dönmez’in Gözaltına Alınması Hakkında

0
Hatay Barosu Başkanı Ekrem Dönmez'in Gözaltına Alınması Hakkında
Hatay Barosu Başkanı Ekrem Dönmez'in Gözaltına Alınması Hakkında

Ailesiyle yemek yediği sırada kimlik soran polislere: “Yasal dayanağınız nedir?” diyen Hatay Barosu Başkanı Ekrem Dönmez’e polis memurunun: “Biz devletiz, kanunsuz iş yapmayız” demesini ve kimlik göstermeyince gözaltına alınmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kendini “Devlet” Diye Tanımlayanlar İntikam Alıyorlar

Olayı duydum ama tam incelemedim. Böyle bir olay olmuş. Lokantada hanımıyla beraber yemek yiyen bir insana gidip de kimlik sormak ne demek? Bunun kasıtlı olduğu açıkça meydanda. Hatırlarsanız baro başkanları yürüyüş yapmışlardı. Herhalde kendini “devlet” diye tanımlayanlar intikam alıyorlar. Siz madem ki böyle devlete baş kaldırı gibi yürüyüş yapıyorsunuz, ‘yapmayacaksınız’ dediğimiz halde illa da ‘yapacağız’ diyorsunuz. İşte o zaman bizde geliriz ve ailenizin içinde sizin böyle huzurunuzu bozarız, kimlik sorarız, yok alır nezarete götürürüz, yok ‘savcı gelecek onu bekleyelim’ der sizi 10 saat bekletiriz, ‘nezarette ifade vereceksin’ deriz. Bu olay; bize kafa tutarsanız böyle yaparız manasında yapılmış bir şey gibi görülüyor yoksa normal bir şey değil. Mesela siz hiç hayatınızda lokantada yemek yiyen birine kimlik sorulduğuna şahit oldunuz mu? Ben hiç şahit olmadım, duymadım da. Kimlik kontrolleri yollarda yapılır, lokantalarda yapılmaz. Lokantada ya da bir evin içerisinde böyle bir şeyin yapılabilmesi için özel izin gerekir. Ama yollardaki kontroller için belki izin gerekmeyebilir, bilemiyorum. Sanıyorum onlar için de savcılıktan genel bir izin alınıyor, ondan sonra yapıldığını biliyorum ama ne kadar doğru, bundan emin değilim. Yolda yapılan kontroller bile eğer savcı izni ile yapılıyorsa, elbette ki lokantadaki kimlik kontrolünün de izinli olması gerekir. Yollardaki savcı izni ile olmasa bile yoldaki durum başka, lokantadaki durum başka, evdeki durum başkadır. Mesela bir eve polis savcıdan izin almadan girebilir mi? Arama izni almadan bunu yapabilir mi?

Bu Yapılan Meşru Değildir!

Baro başkanının oradaki itirazı; şimdiki kanunlara göre nasıldır, tam bilemiyorum ama benim bildiğim kadarıyla bu yapılan meşru değildir. Bir lokantada oturan bir insana gidip de bu şekilde kimlik sormak bence kasıtlıdır, başka da bir şey değildir. Baro başkanları yürüyüş yaptılar, onlara bu şekilde göz dağı verilmek isteniyor, bu şekilde rahatsızlık veriliyor. Bunun benzerleri bize çok yapıldığı için anlıyoruz.

Bunlar Tamamen Rahatsızlık Vermek Maksatlı Girişimlerdir

Düşünün, benim yapmadığım bir konuşmadan -kimin konuştuğu belli, gerçek video ellerinde, benden 20 yaş küçük, saçı sakalı simsiyah olan birisinin yaptığı konuşmadan- ötürü ben mahkemedeyim. Şimdi emniyet, istihbarat bunu bilmiyor mu? Bile bile yapıyor, rahatsızlık vermek istiyor. “Sen bize boyun eğmiyorsan böyle yapar, uğraştırırız” diyorlar. Kendi konuşmalarımdan mahkemelik olduğum, hiçbir suç içermeyen konuşmalardan ötürü açtıkları ve hapse attıkları yetmiyormuş gibi bir de yapmadığım konuşmalardan da mahkemeye veriyorlar. ‘Bir tespit edelim’ diyorlar. Gel de bir ses kaydı ver, bir fotoğraf çekelim -sanki benim hiç internette fotoğrafım yok, ses kaydım yok- bunlar tamamen rahatsızlık vermek maksatlı girişimlerdir. Fakat sadece ben yorulmuyorum, kendileri benden daha fazla yoruluyorlar, daha da yorulacaklar.

Bana nasıl böyle yapıyorlarsa zannedersem o baro başkanına da aynı mantıkla yapmışlardır ve onu alıp götürüyorlar. Gerçekten baro başkanı olduğunu bilmiyorlar mı? Adana ne kadar büyük. Hatay, Adana’nın kaçta kaçı eder? Hatay’ın polisleri, Hatay Baro Başkanını gerçekten tanımıyor mu? Ben tanımadığını hiç zannetmiyorum. Baro başkanları sürekli her tarafta görünen insanlardır. Tanıyorlar ve kasten yapıyorlar. Kendilerine ‘devletim’ diyorlar. ‘Biz devletiz’ diyorlar. Bu söz çok fazla kullanılmaya başlandı. Bu söz (biz devletiz); haksızlık yapan, insanlara zulmeden insanlar tarafından çok kullanıldıkça devlete sevgi-saygı hiçbir şey kalmıyor, nefret başlıyor. Bunlar kendilerini hükümetin üzerinde görüyorlar. Biz devletiz havalarındalar. Sen kimsin? Dün mahallede işsiz, güçsüz gezen birisiydin, bir iş güç sahibi olmak için Allah’a yalvarıyordun, araya adamlar koydun zorla bir polis oldun. Şimdi kalkmış diyor ki ‘ben devletim, istediğimi yaparım.’ Nasılsa bir gün bu devran değişir. Hep böyle mi gidecek? Her cebine kimlik koyan, beline silah takan böyle mi davranacak?

“Biz Devletiz” Diyenler “Camide Kur’an Okumak Yasak” diyor

Osmaniye’de bizim bir arkadaşımıza da “biz devletiz” sözünü söylemişlerdi. İki arkadaşımız camide Kur’an okuyorlar -uzak mesafeli- zaten camii boş, biri orada diğeri orda Kur’an okuyorlar. 50-60 tane polis, akreplerle ve uzun namlulu silahlarla geliyor. ‘Ne yapıyorsunuz?’ diyorlar. Ne yapıyoruz, camide Kur’an okuyoruz. ‘Camide Kur’an okumak yasak’ diyor. Kur’an yasak -lafa bak- ve bu arkadaşımız başına gelen bu olayı videoya çekip internete koymuştu. Sen misin bu olayı anlatan, video çekip internete koyan? Ertesi gün arkadaşı evinden alıyorlar, emniyete götürüyorlar. Suçlarıyla durmuyorlar, yeni suçlar işliyorlar. Nasılsa güç ellerinde, kanun tanıdıkları yok. Sen hangi hakla bu adamı evinden alıyorsun? Hangi yetki ile? Savcı talimatı var mı? Hangi yetki ile hangi suçtan dolayı evinden alıp götürüyorsun? Sırf göz dağı vermek için, güçlüyüm yaparım tek mantık bu. ‘Görevimdir’ diyemediği için ‘güçlüyüm’ diyebiliyor. Bir gün gücünü kaybedersin. Senden güçlü Allah var. Allah sana öyle bir bela verir ki nerden geldiğini şaşırırsın. O gariban “nasılsa ondan bir şey gelmez” diye düşünüyorsun. Sen Allah’ı unutmuşsun. Allah sana öyle bir bela verir ki feleğini şaşırırsın.

Hükümeti Eleştirebilirsiniz Ama Devleti Eleştiremezsiniz!

Arkadaşları alıp götürüyorlar, orada dedikleri şey şu: “Hükümeti eleştirebilirsiniz…” Ne alaka? Bu insanlar camide Kur’an okuyordu. İş nerelere gidiyor bakın. “Hükümeti eleştirebilirsiniz ama devleti eleştiremezsiniz.” Pardon devlet kim? Kendisi devlet oluyor. Hükümeti eleştirebilirmişiz. Hükümet dediği kim? Cumhurbaşkanı ve bakanlar. Cumhurbaşkanını, bakanları eleştirebilirmişiz ama polisi eleştiremezmişiz, polis devletmiş. Allah Allah. Bir polis memuru kendini cumhurbaşkanından üstün görüyor. “Cumhurbaşkanını eleştirebilirsin ama beni eleştiremezsin” diyor. Bu ne şımarıklık ya.

Polis Misin, Eşkıya Mısın?

Yine aynı şekilde diyormuş ki “Biz devletiz…” Kanunsuz iş yapmazmış. Sizin o kadar çok kanunsuzluklarınızı sayarım ki. O kadar çok şey anlatırım ki, anlatacağım da. İnsanları bize gelmesinler diye -birçok şehirde- kenara çekip, tenha yerlere götürüp, arabaya zorla bindirip tehdit etmeniz kanuna uygun mudur? Polis misin, eşkıya mısın? Kanunsuz iş yapmazmış.

Polisin kanunsuz çok işleri var;

  • Basın açıklaması hakkımızdır ama engelliyor? Hangi hakla engelliyorsun?
  • Konferans hakkımızdır ama engelliyor. Aynı yalan, güvenlik gerekçesiyle izin verilmemiştir. Hep aynı yalan. Koskoca devlet, bir düğün salonundaki -bir tane kapısı var- konferansın güvenliğini sağlayamıyormuş. Sen ülkenin güvenliğini nasıl sağlayacaksın?  Hep aynı yalan, hep aynı yalan, hep aynı yalan… Bu yaptığın kanunsuzluk değil midir?
  • Sana verilen yetkiyi kötüye kullanmak kanunsuzluk değil midir? Bir sürü sayabiliriz polisin kanunsuzluklarını, misaller çok verebiliriz.

“Biz kanunsuz iş yapmayız” bunlar boş laflar. Bunu söyleyen polis kimdir, nedir bilmem. Kanunsuz iş yapar mı yapmaz mı onun şahsını tanımıyorum, bilmiyorum. Sözüm ona değil, genel olarak söylüyorum. Böyle yapan bir sürü insan var. Bu şekilde ülkeyi bu hale getirenler var.

Polis devletine dönmüşüz. Polis o konuşmayı yapanın ben olmadığımı bilmiyor mu? Videosu ellerinde, mahkemede de var, bana da gösterdiler. Konuşan başka birisi, ben adını vermiyorum kendileri biliyor zaten. Beni mahkemeye kasten veriyor, savcı da onların talimatına göre mahkemeyi başlatıyor. Hâkim de o kişinin ben olmadığımı gördüğü halde beni gönderiyor. Fotoğraf çekilecekmiş de Ankara’ya gönderilecekmiş de orada incelenecekmiş de o ben miymişim, değilmişim, diye. Bakın video da konuşan kişi önden konuşuyor şu an benim önden konuştuğum gibi. Çekim önden yapılıyor. Adliye de fotoğraf çekerken oradaki emniyetçinin talimatıyla fotoğrafı arkamdan çekiyor. Fotoğrafçı önden çekti, sağdan 45 derece, soldan 45 derece çekti. Oradaki emniyetçi müdahale ediyor. Sen ne karışıyorsun bir kere? Sen ne karışıyorsun? Sen adliyenin memuru musun? O işin memuru, sorumlusu o. Sen ona niye talimat veriyorsun? “Bir de şuradan çek, bir de buradan çek, bir de yandan çek, bir de arkadan çek, bir de ensesinden çek” diyor. Ne yapacaksın, ensemden çekeceksin? Alay mı ediyorsun? Sen kendinle alay et. Bu videoda konuşan kişiyi önden çekmişler, arkadan değil. Sen neden benim arkadan fotoğrafımı çekiyorsun? Beni aşağılamak içinse aşağılık olan sensin. Ben bununla aşağılanmış olmuyorum, sen kendini aşağılatmış oluyorsun. Ses kaydı cihazı orada var. Ses kaydını orada yapmıyor. “Onu başka yerde yapacağız” diyor. Burada cihaz var. Benim zaten internette bunca ses kaydım, bunca görüntüm var. Bu ne rezalettir.

  • Kanunsuz iş yapmazsınız öyle mi? Sizin kanuna uyuduğunuz zaman azdır. Evime baskın yapıyor ama teröristin evine baskın yapar gibi yapıyor -şafak baskını- ben terörist miyim?

Adana Emniyetinin benimle ilgili raporu var, terörle alakamın olmadığına dair rapor var. Terörist evini basar gibi şafak baskını yapıyor. Sabahın karanlığında iki metre mesafeden bana silah tutuyor. Evin her tarafına birden giriyorlar. Ben ne bileyim bir yere bir şey bırakmayacağınızı. Bu yaptığın kanuna uygun mu? Hangi hakla her tarafa birden giriyorsun? 20 polis birden içeri giriyor. Bir tanesinde kamera var, diğerinde kamera yok. Diğerleri istediği şeyi, istediği yere bırakabilir. Bu yaptığı kanuna uygun mu?

  • Evdeki telefonu, bilgisayarı şunu bunu alıp götürüyorsun. Onların örneğini almak zorundasın, kendisini değil. Örneğini alıp, örneğini götürebilirsin. Bunu gözümün önünde yapmak zorundasın. Bunu böyle mi yaptın? Yapmadın, kanunsuzsun.

Sen alıp götürüyorsun. Götürdüğün zaman telefona, bilgisayara bir şeyler yüklemeyeceğini ben nereden bileyim. Ondan sonra ‘içinden şunlar, şunlar çıktı’ demeyeceğini ben nereden bileyim. Babamın oğlu musun sen benim? Kanun ne diyor? Örneğini orada almak zorundasın, eğer orada alamıyorsan mühürlersin, götürürsün o şahsı da çağırırsın, avukatın gözü önünde açarsın, emniyette içindeki bilgileri o şekilde alırsın. Buna uyuyor musunuz? Bunun gibi daha neler neler…

  • Namaz kılanı darp etmek kanuna uygun mudur? Adam namaz kılmıyor, kılacak ‘yasak’ diyorsun. ‘O zaman gideriz, başka yerde kılarız’ diyor. Yürüyor arkadaşlarımız, yürüyen insanları darp ediyorlar, ağzını burnunu kırıyorlar. Kanunda böyle bir alçaklık var mı? Kanunmuş, siz ne zaman kanuna uyumuşsunuz? Sizin bildiğiniz tek bir şey var; kuvvet kullanmak.

Evvelden böyle değildi. Son birkaç yıldır acayip olmuşlar, ekip değişmiş, yukarılarda büyük değişiklikler olmuş ve memleketi diktatörlüğe doğru götürüyorlar.

Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin güncel, siyasi, fıkhi, ilmi sorular hakkında vermiş olduğu alparslankuytul.com resmi web sitesinden ulaşabilirsiniz…

Tefsir dersinin tamamını izlemek için tıklayınız;

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here