Alparslan Kuytul’dan “Kötü Gidişat, Hakkı Söyleyenleri Susturarak Değişmez!”

0

İki yıla yakın bir süredir cezaevinde bulunan Alparslan Kuytul Hocaefendi ailesi ile yapmış olduğu telefon görüşmesinde; “Kötü gidişat, hakkı söyleyenleri susturarak değil, onları dinleyerek ve yanlışları terk ederek değiştirilebilir. ifadelerini kullanarak dava arkadaşlarına ve talebelerine seslendi. Talelerine ve dava arkadaşlarına seslenen Alparslan Kuytul Hocaefendi “Benim sesim olmak sizin vazifenizdir. Artık sesim, sesinizle yankılanacak, dilim dilinizle konuşacak” dedi.

55. ses kaydının ilgili kısmı;

Kötü gidişat, hakkı söyleyenleri susturarak değil, onları dinleyerek ve yanlışları terk ederek değiştirilebilir. Herkesi susturmayla bir yere varacaklarını zannediyorlar halbuki bu şekilde kötü gidişat değişmez tam tersi daha da kötüye gider. Susturmak çözüm değil onları dinlemek, doğruyu söyleyenleri iyi niyetle konuşan insanları dinlemek, yanlışları terk etmekle olur. Şu anda öyle bir niyetleri yok gibi görünüyor. Ama kim ne yaparsa yapsın şu bir gerçek ki; hakikat batılı eninde sonunda yener ve istediğiniz kadar insanları toprağa gömün, zindanlara gömün.  Eğer kişi sağlamsa tıpkı tohum gibi… Sağlam tohum toprağa girer, yeşerir ağaç olur; çürük tohum toprağa girer, gübre olur. Burada önemli olan insanın kendisinin sağlam olması, Rabbi ile diyaloğunun güçlü olması… Bu varsa kişi zindanda da olsa ağaç olur, meyve verir.

Beni düşünen kardeşlerime söylemek istediğim şu: “Ey Talebelerim ve dava arkadaşlarım! Madem hakikatin düşmanları sesimi kısmaya hatta tamamen susturmaya çalışıyorlar.

O halde şunları unutmayın:

 –  Benim sesim olmak sizin vazifenizdir. Artık sesim, sesinizle yankılanacak, dilim dilinizle konuşacak.

— Yorulduğunda bırakanlar zafere ulaşamazlar. Yani biz, bu dünyaya yorulmak için geldik. Yorulup da bırakanlar hiçbir zaman hedeflerine ulaşamaz.

Bir hanım kardeşimiz yine mektubunda demiş ki: “Biz ümmetin baharı için tüm baharlardan vazgeçtik. Hayatımızın baharından, gençliğimizin baharından, ailemizden vesaire… Ve Rabbani olmak, Rab’den başka kimsemizin olmadığını anlamak ve sonra yalnızca ona dayanıp sağa sola bakmadan koşmaktır. Artık sonu nereye varırsa…” Ahirette Allah’a varan yol, dünyada ister zindana ister mezara götürsün ehemmiyeti yok. Ailesinden, okulundan, işinden, eşinden, kendinden vazgeçemeyenler bizi bu hale getirdiler. Rabbi için yok olamayanlar bizi yok ettiler. Rabbi için yok olanlar ile var olacağız. Yok oldukça var olacağız Allah’ın izniyle…

Ses Kaydının Tamamını Dinlemek için;

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here