Hakkı Konuşmanın Bedeli: 600 Günlük Zulüm!

0

Bugün itibariyle Alparslan Kuytul Hocaefendi dile kolay tam 600 gündür haksız ve hukuksuz bir şekilde hapiste tutuluyor.

Tüm Türkiye kamuoyu bu kararın siyasi baskıyla alınan bir karar olduğunda neredeyse hemfikirdir. Dava ve mahkeme süreci incelendiğinde hukuki açıdan Vakfın ve Alparslan Kuytul Hocaefendinin tertemiz olduğu, dosyaya eklenecek bir sözün kalmadığı ve davanın en kötü ihtimalle tutuksuz yargılanma şeklinde devam etmesi gerektiği tüm vicdan sahiplerinin ortak kanaatidir. Durum böyle olduğu halde siyasi otoritenin mahkemeyi baskı altına almasıyla mahkemenin verdiği tutukluluğa devam kararı neticesinde, ülkemizin kıymetli bir âlimi suçsuz yere 600 gündür zindanda tutulmaktadır.


Hayatını İslam’a ve neslin kurtuluşuna adamış, bugüne kadar hep hayırlı işlerde öncülük etmiş, mütevazi yaşantısı, gece-gündüz davası için koşturması ile kamuoyunun takdirini kazanmış kıymetli bir âlim olan Muhterem Alparslan KUYTUL Hocaefendi haksız bir şekilde 600 gündür hapis yatmaktadır. Kendisine isnat edilen tüm suçlamalardan aklandığı, çıktığı iki mahkemeden de ilk duruşmada tahliye aldığı halde siyasetin hukuka tesir ettiğini ispat edercesine yeniden tutuklanmış, en son duruşmada mahkemesi 5 Aralık 2019 tarihine ertelenmiştir.


Bir âlim olarak içinde yaşadığı toplumun gidişatından kendini sorumlu hissetmesi, yanlış gördüğü hususlarda samimi nasihatlerde bulunması, hakkı ve hakikati gür bir sesle söylemesi maalesef bugünkü hâkim anlayış açısından suç kabul edilmiştir. Eğer birtakım hocalar gibi yapılan her yanlışa sessiz kalsaydı veya destekleseydi bugün onu değil hapse atmak başlarının üzerinde taşırlardı. Siyasi iktidarın yanlışlarına sessiz kalarak rahat yaşamayı seçmedi. Başına gelecekler ne olursa olsun hakkın ve hakikatin yanında olmayı, Alemlerin Rabbini razı etmeyi seçti. Bu süreçte hakkın ve hakikatin yanında olmanın payına hapis düşmüş olmalı ki 600 gündür tutukluluğu devam ediyor.

600 günlük süreci kısaca hatırlayacak olursak:


-30 Ocak’ta Alparslan Kuytul Hocaefendinin evine, Furkan Vakfına ve Furkan gönüllülerinin/yöneticilerinin evine şafak baskını yapıldı. 10 günlük gözaltı sürecinden sonra çıkarıldığı mahkemece Alparslan Hoca ve içlerinde Vakıf Başkanı Ali Alagöz Bey’in de olduğu 5 kişi tutuklandı. Yaklaşık 6 ay sonra iddianame dosyası hazırlandı.


– 7 Mayıs 2018 Tarihinde ikinci bir şafak baskınıyla içlerinde Furkan Vakfı’nın yöneticilerinin de bulunduğu 28 kişi gözaltına alındı. Bu ikinci gözaltından sonra yapılan mahkemede 5 kişi daha tutuklandı. Gerek terör dosyası gerekse suç örgütü dosyasından dolayı çıkarıldığı ilk mahkemede Alparslan Kuytul Hocaefendi her iki davadan da (biri 8 Kasım diğeri 24 Ocak) tahliye aldı. 24 Ocak 2019 tarihindeki duruşmada tahliye almasının ardından 24 saat geçmeden hukuksuz bir şekilde talimatla tekrar tutuklandı.


– Hiçbir somut kanıta dayanmadan zanlar ve gizli tanıkların ifadeleriyle mahkeme süreci her seferinde üçer ay ileri tarihe uzatıldı. 6 Eylül’de yapılan son duruşmada Vakıf Başkanı Ali Alagöz tahliye olurken, vakıfla kurucusu olmanın dışında resmi hiçbir bağı olmayan ve bu durumu Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün mahkemeye sunduğu beyanla da sabit olan Alparslan Kuytul Hocaefendinin tutukluluğunun devamına karar verildi. Bu karar kamuoyunda zaten bilinen bir durumun yani mahkemenin bağımsız olmadığının ve siyasi iradenin baskısıyla hareket ettiğinin en somut göstergesi olmuştur. Gelinen süreçte adil yargılamanın neredeyse kalmadığı, yargıya güvenin yapılan kamuoyu yoklamalarında her geçen gün azaldığı bir dönemden geçtiğimiz gerçeğiyle karşı karşıyayız.


Adalet bir toplumun en önemli mefhumudur. Adaletsiz bir toplum ayakta uzun süre kalamaz. Ancak adalet de yalnız mahkemelerin duvarına “Adalet mülkün temelidir” sözünün yazılı olmasıyla tecelli etmez. Bağımsız yargıçların kararıyla ve herkese eşit bir hukukla gerçekleşebilir.

15 Temmuz 2016 sürecinden sonra yapılan mahkemeler ve alınan kararların ne kadar bağımsız olduğu yapılan hukuksuzluklarla ortadadır. Bu süreçte at izinin it izine karıştığı, kurunun yanında yaşın dayandığı yetkili makamlarca dile getirilse de gereği yapılmadı, mağduriyetler giderilmedi.
Bizler, Muhterem Hocamızın talebeleri ve Furkan Gönüllüleri olarak 600 gündür yapılan zulmü şiddetle kınıyor, bu haksızlığı, hukuksuzluğu bir kez daha duyarlı halkımızın vicdanlarına havale ediyoruz. Ve diyoruz ki:

Furkan Vakfı TERTEMİZDİR!

Alparslan Hoca TERTEMİZDİR!

Alparslan Hocamız ONURUMUZDUR!


600 gündür haksız yere tutuklu bulunan Alparslan Hocamız derhal serbest bırakılmalıdır. Cezaevlerinde mağduriyet yaşayanlar, haksız ve hukuksuz tutulanlar serbest bırakılmalıdır. 28 Şubat ve KHK mağdurlarının mağduriyetleri giderilmelidir. Özellikle de çocuklu anneler derhal tahliye edilmeli, en azından tutuksuz bir şekilde yargılanmalıdır. Bizler, Alparslan Hocaefedinin talebeleri ve Furkan Vakfı gönüllüleri olarak bu zulüm devam ettiği müddetçe:
Hocamızın arkasında durmaya ve onu desteklemeye devam edeceğiz!

SUSMAYACAĞIZ ve DURMAYACAĞIZ!

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here