Cuma tefsir dersinden sonra “Zekâtı 30 yıl boyunca ödenmemiş olan altının zekâtı nasıl ödenmelidir?” sorusuna cevap veren Alparslan Kuytul Hocaefendi bu soruyu şu şekilde yanıtladı;
Eğer gramı belli ise her sene o gramdan kırkta bir olarak ödenir. Mesela 30 yıl önce 100 gramdı, o zaman verseydi ne kadar verirdi? 2,5 gram vererek 97,5’a düştü. 30 yıl öncekini hesap ederken 2,5 gram dan hesap eder ve bir kenara yazar. 29 yıl öncesini hesap ederken 97,5 gramdan hesap eder, 40’ta 1’ini yazar. 28 yıl öncekini hesap ederken onu da düşer. Her sene içinden düştüğü için onu düşer ve ona göre hesap eder. Bu şekilde 30 yılın hesabını yapar.
Ve diyelim ki mesela 10 sene sonraki zekâtında 80 gramın altına düştü, yani her sene vermiş gibi olacağı için. 80 gramın altına düştüğü için artık ondan zekât vermemiş olur. Başka bir malı, mülkü yoksa tabii. Başka parası, altını, gümüşü vb. varsa onları da koymak zorundadır. Hepsinin hesabını yapmak mümkündür. Şöyle yaparsa daha da güzel olur: Madem 30 yıl ödememiş, altının şimdiki gramajını baz alır. Şu anda kaç gram? Misal 100 gram. Her sene için 2,5 gramdan 30 sene için; işte 75 gram gibi düşünüp verse cömertçe davranmış olur ve daha da güzel olur.
Bu yılın buğday zekâtını geciktiren babamdan habersiz, bu malın zekâtını verebilir miyim?
Verdiğinde babandan dayak yemeyeceksen, babanın çok kızmayacağını biliyorsan ver. Mal onun malıdır, vermezse vermez günahı kendine. Ama sen verdiğinde baban da ‘iyi etmişin oğlum’ diyecekse ya da yüzünü biraz ekşitip kabullenecekse ver. Belki de bir dahaki seneye kendisi verecektir. O şekilde olacaksa verilebilir. Tıpkı bir kadının kocasının malından ya da cebindeki paradan ondan habersiz uygun, makul, maruf bir şekilde alması gibi. Diyelim ki evin ihtiyacını kocası az veriyor, o da kocasından habersiz cebinden biraz daha alıyor ve evin zaruri ihtiyaçlarını karşılıyor. Bu caiz ise zekâtta caiz olur. Ama babayla evlat arasında çok şiddetli bir olaya sebep olacaksa, büyük bir olay çıkacaksa buna gerek yok. Vermiyorsa günahı kendine. Evladın zorla babasını bu yola itmesine gerek yoktur.
